Devleşme, hayal gücünü kıtalar aşan bir sahneye taşıyarak imkânları büyütür.
Fantastik bir diyarda devleşmek, bir avuç tohumla değil, bir ormanın kaderiyle oynamak demektir. Küçük bir atölyede kurulan düş, dev bir loncada destana dönüşür; tek bir kıvılcım, göğü boydan boya aydınlatan bir auraya evrilir. Büyük ölçek, tekil cesaretleri toplu kahramanlığa, tek sesli şarkıları çok sesli bir koroya yükseltir. Epik projeler—uçan şehirler, kıtaları bağlayan ley hatları, yıldızlara uzanan kuleler—ancak böyle bir büyüklüğün nefesiyle can bulur. Risk büyür ama ufuk da genişler; devleşmenin ödülü, tahayyül sınırlarının ötesinde bir oyun alanıdır.
Devleşme, fırtınalara karşı kale gibi dayanıklılık ve süreklilik sağlar.
Büyük bir yapının çoklu burçları, tek bir duvara yaslanmaktan daha güvenli bir savunma hattı kurar. Kaynaklar çeşitlendikçe bir bölgede esen kara rüzgâr, diğer diyarlardan akan bereketle dengelenir. Ağlar genişledikçe, kırılan halka zinciri koparmaz; yedek geçitler, alternatif kervan yolları ve ikinci, üçüncü mana kuyuları sistemi ayakta tutar. Böylece devleşme, talihin kıvrımlarını düzleyen görünmez bir amortisör gibi işler. Uzun kışlar da gelse, dev bir organizmanın sıcak çekirdeği yaşamı sürdürür.
Devleşme, farklı kabileleri ortak bir destanın etrafında birleştirir.
Büyük sancaklar uzak vadilerden bile görüldüğü için, dağınık topluluklar aynı işarete umut bağlayabilir. Ortak semboller ve ritüeller, birbirini tanımayan loncaları tek bir yürüyüşe eşlik eden adımlara dönüştürür. Ölçek büyüdükçe koordinasyon büyüsü güçlenir; bilgi akışı hızlanır, güven ağları sıklaşır. Bu birlik, yalnızca sayıyı değil, ruhu da çoğaltır; moral, zor zamanlarda en etkili tılsım olur. Sonuçta devleşme, bireysel ateşleri tek bir sönmez meşalede toplar.
Devleşme, ölçekten gelen verimlilikle büyü ve zanaati sıçrama niteliğinde yeniliklere dönüştürür.
Büyük loncalar, aynı büyüyü farklı kulelerde eşzamanlı deneyleyerek öğrenme hızını katlar. Sabit maliyetli kadim araştırmalar, geniş bir tabana yayılınca yeni formüller ve eserler doğar; majitek dökümhanelerinden efsanevi kalitede üretimler çıkar. Nadir kaynaklara erişim artar; antik ejderlerin bilgeliğiyle genç çırakların yaratıcılığı aynı dairede buluşur. Bu birleşim, yalnız daha fazlasını değil, daha iyisini mümkün kılar; sınır, yalnızca gökyüzünün yüksekliğidir. Devleşme, düşleri endüstriyle, büyüyü metodla evlendirerek atılımların kapısını açar.