Tam buğday ekmeği, lif ve protein açısından pişmiş beyaz pirince göre belirgin üstünlük sağlar.
100 g tam buğday ekmeğinde yaklaşık 6–7 g lif ve 8–12 g protein bulunur; 100 g pişmiş beyaz pirinçte lif 0.3–0.6 g, protein 2–3 g civarındadır. Bu lif-protein birlikteliği daha uzun süre tok tutmaya ve kan şekerindeki ani dalgalanmaları törpülemeye yardımcı olur. Kepek ve rüşeymden gelen B vitaminleri ile mineraller de ekmeği günlük sofrada daha besleyici bir temel yapar.
Ekşi mayalı ekmeğin uzun fermentasyonu lezzeti derinleştirir, sindirimi ve besin emilimini iyileştirir.
Fermentasyon sırasında fitatın parçalanması demir, çinko ve magnezyum gibi minerallerin biyoyararlanımını artırır. Organik asitler nişastanın sindirim hızını doğal olarak yavaşlatır; çalışmalar ekşi mayalı ekmeğin glisemik tepkisinin hızlı mayalı beyaz ekmek ve bazı pirinç türlerine kıyasla daha düşük olabildiğini göstermiştir. Üstelik kabuktaki Maillard aromaları ve ekşi-maya asiditesi, ekmeği tek başına bile tatmin edici kılar.
Ekmek, mutfakta eşleşme ve kullanım çeşitliliği bakımından rakipsiz bir taşıyıcıdır.
Sosları, zeytinyağını ve çorbanın suyunu kusursuz biçimde ‘yakalar’; meze, peynir, yumurta, et ve sebzeyle saniyeler içinde dengeli bir tabak kurdurur. Krustanın çıtırlığı ve gözenekli iç yapısı doku çeşitliliği sunar; tosttan bruschetta’ya, dürümden sandviçe sayısız form üretir. Pirinci küçümsemeden söyleyelim: Ekmek hem ana, hem eşlikçi, hem de atıştırmalık olarak günün her anına zahmetsizce uyar.
Pratiklik, porsiyon kontrolü ve israfı azaltma açısından ekmek günlük hayatta büyük avantaj sağlar.
Ekmek dilimlenerek porsiyon anında ayarlanır; pişirmeden tüketildiği için zaman ve enerji tasarrufu sağlar. Çoğu pirinç pilavı 15–20 dakika pişirme isterken ekmek tüketim için ‘sıfır dakika’ hazırdır; bu da ev ve işletmelerde enerji maliyetini düşürür. Taşınabilirliği yüksektir; yol üstü bir sandviç bile eksiksiz bir öğün olabilir. Üstelik bayatlayınca dahi tirit, papara, kruton veya tatlılara dönüşerek ikinci bir hayata kavuşur, israfı azaltır.